Deprem felaketi sonrası Yalı Çapkını, Camdaki Kız, Aldatmak, Gönül Dağı gibi dizilerin senaristlerine büyük iş düşüyor!

TelevizyonGazetesi.com / Analiz Özel – Türkiye’yi sarsan deprem felaketinin yaralarının sarılması kolay olmayacak. Televizyon kanalları şu anda deprem yayınları ile sürekli olarak halka gelişmeleri aktarıyor, ayrıca yardım faaliyetleri için de farkındalık adına birçok çaba sergiliyor. Ama günler geçtikçe daha önceki afetlerde de olduğu gibi deprem bölgesine olan ilgi giderek azalacak.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta üst üste yaşanan iki büyük deprem sonrası, büyük bir felaket tablosu ortaya çıktı. Henüz tam sayısı bilinmese de hayatını kaybeden 35 binin üzerinde insanın yanı sıra, 100 binin üzerine çıkan yaralılar ve sokakta kalmak durumunda kalan milyonlarca insanın varlığı unutulmamalı.

Türk televizyon kanallarında en çok izlenen içerikler dizilerden oluşuyor. Tüm televizyon kanalları diziler konusunda büyük bir rekabet içinde ve bu yapımların izleyicileri etkileme gücü çok fazla.

Deprem felaketinin yaralarının sarılması yılları alacak ve bu yaşanan büyük dramın unutulmaması, sürekli olarak depremzedelerin yardımlara ihtiyacı olduğu gerçeğini diziler üzerinden hatırlatmak önem taşıyor.

İşte bu noktada senaristlere büyük iş düşüyor. Senaryolarda deprem bölgesinde zor durumda kalan insanların hatırlatılarak, çeşitli yardım çabalarının dizilerin sahnelerine eklenmesi önemli bir farkındalık yaratacaktır.

Güncel hikayeleri bulunan; Yalı Çapkını, Camdaki Kız, Aldatmak, Gönül Dağı, Al Sancak, Üç Kız Kardeş, Ömer ve bunlar gibi çok izlenen dizilerin senaristleri deprem yardımlarını senaryoların içine ekleyebilir. Toplumsal birliktelik ve dayanışma ile tüm yaraların sarılabileceği mesajları da mutlaka verilmeli.

Ayrıca bu felaket sırasında yaşanan acı olaylardan etkilenen hem bölge insanını hem de direkt bu depremi yaşamasa bile medyada gördüklerinden etkilenen insanların psikolojik durumu da senaristler tarafından düşünülmesi gereken önemli noktalar.

Çocukları da unutmamak ve onların yaşadığı psikolojik travmayı da dikkate almak gerekiyor. İşte tüm bu ortam içinde televizyon ekranlarındaki dizilerin deprem felaketinin yaralarının sarılması adına, hem farkındalık yaratmak hem de duyarlılık içeren sahnelerle ihtiyaç sahiplerinin unutulmamasını sağlamak gibi bir sorumluluğu da var.

Televizyon dizilerinin yapımcıları, senaristler ve televizyon kanalları nasıl bir uygulama yapar, bu büyük felaketin yaralarının sarılması için uzun bir sürece yayılan bir çaba içine girer mi bilinmez. Ancak buna ihtiyaç olduğu gerçeğini görmek gerekiyor.