Alp Navruz, Yürek Çıkmazı dizisinde söylenmemesi gereken sözü söyledi!
[ad_1]
Uşak’tan İstanbul’a göç eden ve büyük sorunlar yaşayan bir ailenin hikayesi Yürek Çıkmazı dizisinde anlatılıyor. TRT1 ekranında salı akşamı başlayan ve hikayesi ile çok dikkat çeken dizi, Atike Hınçlıer’in aynı isimli romanından uyarlandı. Cennet isimli kadının, kocasından gördüğü şiddete karşı ölene kadar susması, çocuklarının zarar görmemesi için çırpınmasının hikayesini izliyorsunuz.
Alp Navruz, İrem Helvacıoğlu, Ayça Bingöl ve Mesut Akusta gibi önemli isimlerin başrolünde yer aldığı dizinin ilk bölümü çok etkileyici bulundu. Özellikle asi bir görüntüdeki Halil karakterinde Alp Navruz’u çok beğendiklerini belirten hayranları, sosyal medyada geniş bir destek sundu.
2 sezon TRT1 ekranında Teşkilat dizisinde Mete karakteri ile istihbarat servisi yöneticisi olarak izlediğimiz Mesut Akusta, Yürek Çıkmazı dizisinde ise Kadayıfçı Yılmaz karakteri ile yer alıyor. Hikayenin kötü adamı olarak tanımlanan Yılmaz karakteri, alkolün de etkisi ve kişilik bozuklukları sonucunda ailesine huzur vermeyen birisi.
Mesut Akusta, “Dizimizin amacı, sosyal sorumluluk projesi gibidir. Kadına ve şiddete hayır. Bizim yapmak istediğimiz budur. Zaten romanda öyle yazılmış, senarist arkadaşlarımız da çok güzel uyarlamışlar. Her dizinin mutlaka iyisi, kötüsü vardır. Ben kötüyüm evet” diye konuştu.
Bu tarz zor rolleri sevdiğini dile getiren Mesut Akusta, oyuncu olarak çok şeyler katabildiğini anlattı. Kötü karakteri oynamanın zorluğuna değinen usta oyuncu, ne abartı ne de küçülme olmadan ortasını bularak karakteri canlandırmak durumunda olduğunu anlattı.
Alp Navruz da dizinin erkek başrolü olarak yer alıyor ve hikaye içinde Cennet karakterinin isyankar oğlunu oynuyor. Navruz, yaşanmış gerçek bir hikaye anlattıklarını belirtti. Oyuncu, kitabı ve senaryoyu okuduğunda derinden etkilendiğinden de bahsetti ve şunları söyledi.
“Gerçekten kitabı ve senaryoyu okuduğumuzda derinden etkilenerek, gözleriniz doluyor. İzleyici de umarız aynı etkiyi verebiliriz. Halil’in yolu şiddet görmüş bir anne, çocukları da bu işin içinde olunca, hepsi farklı bir rol seçiyor kendisine. Halil’in biraz daha isyankar tarafını göreceğiz. Babaya baş kaldıran bir Halil göreceğiz. Aynı zamanda babasına benzediğinin farkında olmayacak. Böyle de psikolojik bir durumu var. Aslında küçük Yılmaz bana göre Halil. Bunu Zeynep ile birlikte tanıyıp, kendisini biraz daha törpüleyecek diye düşünüyorum. Bunun dışında da tamamen Yılmaz’ın en büyük düşmanı. Yılmaz da Halil’in en büyük düşmanı. Özlenen ve hiç kavuşulmamış bir anne dramı var Halil için.”
Alp Navruz’un açıklamasında dikkat çeken nokta Halil karakterinin babası Yılmaz’ın küçük bir kopyası olduğu gerçeğiydi. Aslında izleyicinin senaryo içinde kendisinin fark etmesinin daha iyi olacağı bu önemli detayı ünlü oyuncunun açıklaması biraz sürprizin kaçması gibi oldu.
[ad_2]
Kaynak