Kızılcık Şerbeti dizisi ilk başladığı masum hedefinden biraz uzaklaşma eğilimi gösteriyor!
[ad_1]
Televizyon ekranında dini hassasiyet içerikli dizi olarak Kızılcık Şerbeti dikkatleri çekmişti. Dizinin hikayesinde muhafazakar bir aileye gelin giden seküler bir ailede yetişen genç bir kadının yaşadıkları anlatılıyor. İki farklı kültürdeki ailenin çatışması da reyting getiriyor ama bir noktada senaristlerin empati yapmaya odaklanan bir hikayeye doğru diziyi dönüştürmesi de bekleniyor.
Gold Film imzasını taşıyan dizi için yapımcı Faruk Turgut, şu açıklamayı yapmıştı: “Laik, seküler bir kadının, muhafazakar bir aileye dünür olması ve çocukları üzerinden, karşıdaki insanları anlayıp, onlarla empati kurup, ön yargılarından arınmasını anlatıyoruz.”
Dizinin hikayesinde iki farklı kültürdeki ailenin çatışması reytinglerin artmasına vesile oldu ve senaristlerin de bu noktada çatışmayı artıran bir tavrı gözlemleniyor. Faruk Turgut yaptığı açıklamada, “Bizim yapmak istediğimiz temel şey bir aşk meselesi. Tarafları toplumun şu an içinde bulunduğu durumlardan etkilenerek kurguladık’” diye konuşmuştu.
Bu sözlere rağmen dizinin senaryosunun bir aşk öyküsünden çıkıp da iki farklı kültürdeki ailenin çatışmalarına odaklanılması başlangıç amacından biraz sapma yaşandığını anlatıyor.
Dizinin senaristleri ilerleyen bölümlerde empati noktasında etkili sahneler yazabilir ama çatışma ortamının reytingleri artırdığı bir süreçte dizide hikaye dönüşümünü yaparak reytingleri riske atmak da pek kolay olmayacaktır.
Kızılcık Şerbeti dizisi başlangıç amacından uzaklaşacak mı, yoksa toplumsal farkındalığı artırıp, farklı kültürlerdeki ailelerin empati kurmasının önemini mi anlatacak, henüz bu konu net olarak bilinmiyor.
Yapımcı Faruk Turgut’un televizyon eleştirmeni Sina Koloğlu’na Ekim ayında yaptığı aşağıdaki açıklamayı senaristlerin dikkatine sunalım:
“‘Laik, seküler bir kadının, muhafazakar bir aileye dünür olması ve çocukları üzerinden, karşıdaki insanları anlayıp, onlarla empati kurup, ön yargılarından arınmasını anlatıyoruz. Dizinin temel öğesi şu; yaşam tarzından hoşlanmadığınız bir aileye kızınız gelin olarak giderse ne yaparsınız? Biz bunu soracağız topluma. İnsanlar da, kendilerine göre bunu yorumlayıp, empati kurup karakterlerle, durum değerlendirecek. Bizim yapmak istediğimiz temel şey bir aşk meselesi. Tarafları toplumun şu an içinde bulunduğu durumlardan etkilenerek kurguladık.”
[ad_2]
Kaynak