Bir Küçük Gün Işığı dizisinin hikayesi izleyicilere müthiş bir deneyim fırsatı oldu!
[ad_1]
Bir Küçük Gün Işığı dizisinde bir yanda sevginin gücü, diğer tarafta sevgisizliğin yıkımı! atv ekranlarında pazartesi akşamları izleyicilerle buluşan Bir Küçük Gün Işığı dizisi izleyenlere o kadar büyük bir ders veriyor ki, her yeni bölümde sevginin gücü daha da net bir şekilde ortaya çıkıyor. Tabii ki Ümran ve Dila karakterleri üzerinden de sevgisizliğin ne kadar kötü sonuçlar doğurabileceğini bu dizinin sahnelerinde bulabilirsiniz.
Seray Kaya ve Berk Oktay ikilisinin başrolünde yer aldığı ve büyük de ilgi gördüğü dizinin reytingleri de çok yüksek geliyor. İlk başladığı günden bu yana geniş bir izleyici kitlesini kendisine bağlayan Bir Küçük Gün Işığı dizisinin her yeni bölümü merakla bekleniyor. Özellikle de Seray Kaya’nın canlandırdığı Elif karakterinin manevi kızı Güneş’i gerçek annesi Dila’dan kurtarma çabası herkesi derinden etkiliyor.
Tuğçe Açıkgöz’ün canlandırdığı Dila sevgisiz bir kadın. Ne annesinden ne abisinden sevgi görmeyen ve sevmenin de nasıl bir şey olduğunu bilmeyen Dila, kızı Güneş’e de annelik yapabilecek özelliklere sahip değil. Güneş de gerçek annesi olan Dila’yı değil de kendisine koşulsuz sevgi sunan manevi annesi Elif’i istiyor.
Tuğçe Açıkgöz, dizinin en etkili isimlerinden ve birçok izleyici de Dila karakterine tepki gösteriyor. Sokakta da bu tepkilerle karşılaşan ve izleyicilerle hoş sohbetler yapan Tuğçe Açıkgöz, Dila’nın sevgiye olan muhtaçlığını şu sözlerle ifade etti:
“Dila sevgiye muhtaç bir kız. Sevilmesi lazım annesi tarafından, abisi tarafından, belki aşık olduğu adam tarafından, kızı tarafından. Bilmiyor ki sevmeyi, kimse göstermemiş ona. Bir de hastalığı var, kendince bir yol bulmaya çalışıyor. Yanlış yollar buluyor.”
Dila karakteri aslında toplumsal anlamda çok güçlü mesaj veren bir karakter. Sevginin olmadığı evlerde nasıl büyük yıkımlar ve trajediler olabileceğini gösteren Ümran ile Dila karakterleri, Bir Küçük Gün Işığı dizisinin hikayesinin bu kadar etkili olmasının da asıl nedenlerinden birisi.
Tabii ki bir yanda sevgisizliğin hüküm sürdüğü Dila ve annesi Ümran arasında yaşananlar, diğer tarafta kocasının ölümüyle varlığından haberdar olduğu ve yasal varisi olmasının da verdiği güçlü minik kız Güneş’e kalbini sunan Elif…
Sevgisizliğin yarattığı kötülük ile sevginin oluşturduğu iyiliği bir arada sunan Bir Küçük Gün Işığı dizisi de bu noktada topluma müthiş bir deneyim fırsatı sunuyor.
[ad_2]
Kaynak