Ulaş Tuna Astepe, Hande Doğandemir, Tansel Öngel ve Hazar Ergüçlü doktor rolüne ne kadar da çok yakıştı!
[ad_1]
Yeni sezonda Show TV’de yayınlanacak ve büyük de dikkat çeken dizilerin arasında Hayat Bugün isimli proje de bulunuyor. New Amsterdam isimli bir dönemin çok sevilen Amerikan dizisinin dünya çapındaki ilk uyarlaması Hayat Bugün adıyla Türkiye’de yapılıyor.
Ulaş Tuna Astepe, Hazar Ergüçlü, Tansel Öngel ile Hande Doğandemir dörtlüsü de yeni dizinin başrol oyuncuları olarak öne çıkıyor. Bu dört başarılı oyuncunun bir projede buluşması bile büyük bir şans. Hayat Bugün, ekran başında izleyecek olanlara insanlığı, merhameti, hayat kurtarmanın değerini ve doktorların da kıymetini anlatacak.
Böyle özel bir projede yer almak her oyuncuya kısmet olmuyor belki ama, dört genç ve başarılı isim bu şansı elde etti. Şimdi de dizi hayranları onların ekran başında nasıl hikayeler anlatacaklarını heyecanla bekliyor.
Hayat Bugün isimli dizinin ilk fragmanı yayınlandı ve setten de fotoğraflar paylaşılmaya başlandı. Hisarönü Hastanesi’nin doktorlarının karizması da herkesi etkilemeyi başardı. Dört başarılı oyuncunun da yeni rollerinde gayet iyi bir imaj sergilediklerini ve hayranlarını da heyecanlandırdıklarını sosyal medyadaki yorumlardan anlayabilirsiniz.
Barış Güvener karakteri ile dizinin ana karakterini canlandıran Ulaş Tuna Astepe, “Sizin için ne yapabilirim?” diyerek aslında dizinin ana temasının da bir başkasına yardımcı olmak üzerine kurulduğunu ifade ediyor.
Hayat Bugün dizisi, son yıllarda doktorlara, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının yaşandığı bir ortamda izleyen herkesi için iyi gelecek bir proje. Ulaş Tuna Astepe de yaptığı ilk açıklamada iyilik temasını yayacaklarının mesajını vermişti.
Genç ve idealist bir başhekimin ekip arkadaşları ile birlikte insan hayatını kurtarmak için verdikleri mücadele sırasında, güncel hayata dokunan birçok hikayeyi de izleyeceksiniz. İşte bu özellikleriyle de Hayat Bugün isimli yeni dizisinin çok etkili bir çıkış yapması bekleniyor.
Dizinin fragmanına yansıyan şu sözler de oldukça anlamlıydı:
“Baştan söyleyeyim, teşhis dehası değilim, üstün yeteneklerim yok. Sadece doktorum. Bi başkası daha ablasını, evladını, annesini kaybetmesin diye geldim buraya. Çünkü koridorda bizden iyi bir şey duymak için bekleyen hasta yakınlarının, son nefesini vermeden önce elimizi tutan hastalarımızın umudu biziz. Tüm dünya dursa da biz duramayız, yeniden ayağa kalkmaya, devam etmeye ihtiyacımız var.”
[ad_2]
Kaynak